20 Ocak 2012 Cuma

Biraz uzun, biraz eğlenceli, biraz İspanyol



Sene 2010, aylardan haziran. Üç kız toplanmış, tatil programı yapıyoruz. Hedef İspanya, geçiş noktaları tartışmalı. Barselona olmazsa olmaz, Endülüs mutlaka görülmeli, İbiza çok popüler, Valencia geçerken uğranmalı… Elde var 8 gün, bizde var 4 farklı rota. Olur mu olur, çıktık yola. Ver elini Barselona, Valencia, Ibiza, Sevilla…


16 Ocak 2012 Pazartesi

Dışarda hayat varrr

Çoğunlukla "koyun can derdinde, kasap et derdinde" atasözünün ikinci kısmıyla özdeşleşiyorum. Ama dünkü yoğun kara karşı koyamadı içimdeki kıpır kıpır çocuk. Biraz naz niyaz, biraz duygu sömürüsü, biraz da dırdır sonrası İbrahim omuzlarını düşürüp "tamam hadi çıkalım çok istiyorsan" dedi. Ve işte dışarıdaydık...

Yürüyüş yolundaki manzarayı görünce hepsini kucaklayıp eve götüresim geldi. Görüntüye doyamadım, mutluluktan havalara uçtum:)

Ve İbrahim de üşümek dışında eğlendiğini itiraf etti...



Karın şerefine diyorum, ve kendime bir koca bardak portakal suyu sıkıp manzaraya karşı içiyorum...

12 Ocak 2012 Perşembe

Beyaz beyaz taneler

1 Ocak itibariyle kışın geldiğini anladık. Soğukla aram hiç iyi değil, ama yukarıdan düşen bu beyaz taneleri görünce nedense pek bir mutlu oluyorum. Yağsın, yağsın, bembeyaz olsun her yer. Dışarı adım attığımda dizime kadar gömüleyim karların içine... Ben doğduğumda da kar yağıyormuş, belki ondan bu aşırılık.

Bir de camın önünde oturup da bu hepsi birbirinden farklı kar tanelerine bakarken dedim ki; beyaz değil de kırmızı olsalar hiç de yakışmazdı... sonra sırayla başka renkleri de denedim, cık, güzel olmadı..
İyi ki beyaz yağıyor da, biz de akça pakça hayallere dalıyoruz...

11 Ocak 2012 Çarşamba

Zorlu günlerin güzel sonu

Size de oluyor mu?
Hoca geçen haftalarda bir şey sormuştu; "yüksek lisansa kendi isteğinizle geldiniz, şimdi derse girerken niye kaytarmak için can atıyorsunuz?"
Evet, güzel bir soru. Öğrenci psikolojisi diyeceğim ama, aslında öğrencilerle sınırlı değil bu psikoloji.. Bir şeyin farkına vardım, ve bir genelleme yapacağım
"İstekleriniz doğrultusunda hevesle bir adım atarsınız,
Uygulama aşamasında sıkılır, bunalır, kaçmanın yollarını ararsınız,
Hedefinizden kaçma isteğini çoğunlukla yener, sürece oflaya poflaya katlanırsınız
Başarılı olursanız, yaşadığınız 'hedefe ulaşma hazzı'nın keyfini sürersiniz..."

Bugün derste sonuncu aşamaya ulaştım
Üzerimdeki yükleri atmanın rahatlığıyla İbrahim'e sevdiği çikolatalı pudinginden yaptım
Ve ayaklarımı sehpanın üzerine uzattım, kulaklarım müzik dinliyor, ellerim düşündüklerimi yazıyor

Boş vaktin azaldığında kendine zaman ayırabilme lüksü = paha biçilemez

7 Ocak 2012 Cumartesi

Geçmişe gitsek

Eskiden evde oturmayı hayal bile edemediğim bir cumartesi gecesinde, evimin tam da içindeyim. 70'lerden kalma melodiler uçuşuyor duvarların arasında, çok da mutluyum. Hatta gidesim var geriye yeni yıla inat, önce çocuk halime uğrayasım, sonra bir kuşak daha yukarıya çıkasım... Mış'lı muş'lu anlatılanlara tanık olasım var, gözlerimle görüp "aaa, bu şekilde mi gerçekleşmiiiiş" diye şaşırasım...

Biz gitmeden icat etseler şu zaman makinesini

Ben de her cumartesi bir yerlere... yani, bir zamanlara uğrasam... aaah ah...