2 Şubat 2012 Perşembe

İkilem

Dönüm noktalarının sonrası bilinseydi karar vermek bu denli düşündürücü olmazdı. Hatta o zaman verilecek bir karar da olmazdı, gidilecek yol önünde hazır olurdu. Öte yandan seçeneklerin olması, kötü sonuçlara mahkum olmaktan iyidir.

Şimdi önümde iki yol var. Bir tanesi ağaçlıklı, kuşlar da var böcekler de. Yürümesi keyifli, hatta yolun bir ucu deniz, bir ucu dağlar, tepeler. Ama yolda da beraber yürüyecek çok kişi yok. Yoldan çıkıp kalabalığa karışmak cazip geliyor bazen...

Diğer yolsa upuzun bir otoyol. Asfaltlanmış, çizgileri çizilmiş, gayet şık. Şöyle bir geriyorsun göğsünü, dikiyorsun başını. Ama ölesiye düz. Yola bir başlıyorsun, gittikçe gidiyorsun. Hiç sapak yok, nereye gitsem diye düşünmene gerek yok. Yoldan çıkmak aklına bile gelmiyor, yol nereye, sen oraya...

Kağıtlar dağıtıldı. Kağıtta tek soru. Kazanma ihtimali %50. O zamannnn... A şıkkı mı, yoksa b mi ???